Ana içeriğe atla

VAY BE!

VAY BE!
O TİM imha edildi
Hayat bazen sürprizlerle doludur! İşi bizim gibi gazetecilik olanlar için "sürpriz" haber demekti! Hatta iyi haber demekti!
Geçtiğimiz hafta çok ama çok önemli bir isimle temasımız oldu! Her yerde bulunacak biri değildi! Muazzam ilişkiler ağının tam ortasındaydı!
Bilmediğini söylemez, söyledikleri ise bilinmeyendi! Cevap aradığımız soru çok olunca "Yazıp gönderin!" dedi... Bu benim için "konuşmayacağım" anlamına geliyordu! Ama bizim Emre inatçıydı! "Ya konuşursa!" diye düşündü! Dün soruları tek tek sıralayıp gönderdik! Ve sürpriz ortaya çıktı! Hiç beklemediğimiz cevaplar geldi... Benim için gerçekten sürprizdi! 2 saatten fazla süren sohbet gerçekten çarpıcıydı!
İşte Taksim'i, Gezi'yi, kumpası yapanları ve sokaklarda yürüyen insanları şaşırtacak o cevaplar...
* Mesele kesilecek olan ağaçlar mıydı?
Hayır asla! Bu organizasyonu yapanların amacı halkı sokağa döküp iktidar ve Merkez Bankası'nın gücünü sınamaktı!
* Hazırlık ne zaman yapıldı?
Bu oyunu kuranlar çözüm süreciyle birlikte start verdi! Ancak muhalefetin sokakta bir ağırlığı olmaması nedeniyle başlarda istenen sonuç elde edilemedi! Silivri'de ikinci perde sahnelendi!
Oradaki kargaşa perde arkasındakilere ışık verdi.
Halkın büyük çoğunluğu orada yatanların suçlu olduğuna inandığı için olay LOKAL kaldı.
* Tutsaydı? Yayılır mıydı?
Amaç oydu! Ama asıl hedef Başbakan Erdoğan Amerika'dayken yapılacaktı! Ki önceden hep öyle olmuştu! Erdoğan ne zaman Washington'a inse üzücü haberler gelmişti! Reyhanlı saldırısı da bu amaçla yapıldı! Amaç Obama ile görüşmeye giden Erdoğan'ı yolundan çevirmekti! Patlamayla olayların yayılacağı hesap edilmişti! Orada 3 farklı oyun kuruldu! Sünni ve Şii çatışması en masum olanıydı!
Halk bunlara yüz vermedi!
Eğer tutsaydı Erdoğan Amerika'dayken koltuğunu kaybedebilirdi! O kadar planlı ve ciddiydi! Ama Anadolu'nun sağduyusu kazandı!
* Gezi Parkı?
Onlar tutmayınca çevrecilik adı altında fitil ateşlendi! Amaç Erdoğan'ı yıpratmak, hatta götürmekti! İşin arkasında Avrupalı güçler ve Amerika'daki bazı kanatlar vardı!
* Kimler vardı? Örnek verebilir misiniz?
Erdoğan bilmiyor ama Türkiye'de yatırım yapan yabancılar ile FORBESlistesinde yer alan en az 30 işadamı bu işe destek verdi!
* Tespit edildi mi?
Elbette! Bakın MİT kör noktalarda dağıtılan 200'er liralık banknotları tespit etti ve hangi bankadan çıktığını buldu! Seri numaraları patronları ele verdi! Bunu hiç düşünmemişlerdi! 3 büyük banka işlerin tam ortasında!
* Merkez Bankası dediniz?
Merkez Bankası yaratılan KAOSA, yani kriz havasına tıpkı FED gibi cevap verdi! Başkan Başçı "Gerekirse çok sert tepkiler vereceğiz!" dedi. Hedef bir hafta içinde borsanın yüzde 50 değer kaybetmesi, doların ise 2.15'e çıkarılmasıydı! Operasyon başarısız oldu! Tutmadı!
* Merkez Bankası Başkanı'nı neden önemli buluyorsunuz?
Başçı, 2011'deki bir konuşmasında "dünyanın en güçlü merkez bankası bizimki" dedi! Dev patronlar Türkiye'ye müthiş bir para akışının olduğunu biliyor ama bunun kaynağını çözemiyor!
Meblağı bilemiyor! Gelen paranın miktarının belli olmaması paradan para kazanan çevrelerin iştahını kabarttı! Başçı da bu yüzden hedef oldu! Ama Ankara arkasında durdu! Yedirmedi!
* Başçı için de operasyon yapıldı mı?
Serdengeçti başkanlığı bıraktıktan sonra onun ismi dile getirildi! Ama Cumhurbaşkanı Sezer istemedi! Üstünü çizdi! O Başçı, dünyada yılın BAŞKANI seçildi!
* Yani?
Bu Merkez Bankası'nın A+ olduğunun göstergesidir! Eğer 2003 yılında Erdem Başçı, bankanın başına geçmiş olsaydı bugün FED bile bizim altımızda olurdu! O dönem eşi için KAPALI lafları dolaştı! Oysa onun yerine gelen Durmuş Bey'in de eşi kapalıydı! Demek arada ciddi bir fark vardı! Bu atama krizi ülkeye 7-8 yıl kaybettirdi!
* Operasyon sürüyor mu?
Yüzde 60 başarılı oldu. Ancak Erdoğan'ın başarılı hamleleri ile bu oran yüzde 30'lara düştü!
Havaalanına giden kalabalık Beyaz Saray'da Joe Biden başkanlığındaki toplantıyı bitirdi! Ben Rhodes, (Beyaz Saray Stratejik İlişkilerden Sorumlu Yardımcı) toplantı odasına girdi ve CBS kanalının açılmasını söyledi. Biden ve toplantıya katılanlar Erdoğan'ın karşılanması ve konuşmasını birkaç dakika dinlemek zorunda kaldı.Ardından yapılan mitingler, eylemlerin amacına ulaşmasını engelledi.
* Başka ne düşünüyorlardı?
Türkiye'de eylemler dalga dalga yayılırken Suriye'den çok ağır bir saldırı için 100 kişilik ÖZEL BİR TİM sınırı geçmek üzere hareket etti!Askeri üniformalı bu TİM, Türkiye'de asker ve polise saldırıp çok kişiyi katledecekti! Türk askerinin ve MİT'in dikkati bunu atlamadı! 100 kişilik operasyon timi ortadan kaldırıldı!
Bir tek Türk askerinin burnu bile kanamadı!
Saldırı gerçekleşseydi içerisi inanılmaz bir şekilde karışacaktı! Herkes GEZİ'ye bakarken GÜNEY kopacaktı! Yürüyenlerin bundan haberi yok!Ama devlet iş başında! Hatta geçen gün komutanlar Ankara'daki bir programda lokmalarla "Mehmetçik daima hazır!" sloganı bulunan tepsiyle karşılandı! Mesaj açıktı, tabii anlayana!
* Sizce ABD ya da Obama Erdoğan'ın yanında mı?
Türkiye'de ne yapılıyorsa aynısı Obama için de yapılıyor! Erdoğan oraya gitmeden önce Associated Press'in dinlenme olayı patlak verdi.
Obama için çok zor oldu. Ardından silah patronlarının ağır eleştirileri ile karşılaştı. Şirketleri kapatma ve milyonlarca kişinin işsiz kalması ile tehdit edildi. Sonra da milyonlarca ABD'linin dinlendiği sızdırıldı. Obama da Erdoğan'dan farksız. Obama, Erdoğan gibi sokaklarda kendini anlatmak yerine kendisini başkanlığa götüren Twitter ve Facebook'u kullanmaya başladı.

NOT 1: CNN International televizyonu acaba bu 100 kişilik TİM'i bildiği için mi günlerdir canlı yayın aracını Reyhanlı'da tutuyordu.

NOT 2: Dostum içeriyi karıştırıp Suriye ile savaşa sürüklemek isteyen 100 kişilik timin üzerindeki üniformaların hangi ülkeye ait olduğunu, ısrarlarıma rağmen söylemedi! "Gizlenmek için Türk askeri üniforması ile mi sınırı geçmek istediler" soruma da cevap vermedi. (ALINTIDIR)

Yazar: Ergün Diler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Babadan Oğluna HEDİYE

6 yaşındaki çocuk birgün babasına sorar; Çocuk; Baba 18 yaşıma girdiğimde bana ne hediye alacaksın? Baba; Daha çok var evladım, der (çocuk 17 yaşındadır) ve hastaneye kaldırılır. Doktor çocuğun kalbinde sorun oldugunu söyler. Çocuk babasına sorar. + Baba ben ölecekmiyim ? Adam ağlamaya başlar cevap veremez  . Çocuk iyileşip evine döndüğünde artık 18 yaşında gelmiştir. Eve geldiğinde yatağının üzerinde bir kağıt görür ve alıp okumaya başlar. Kağıtta şunlar yazılıdır... "Sevgili oğlum hatırlıyormusun , "Baba 18 yaşıma girdiğimde bana ne alacaksın." diye sormuştun. İşte hediyem bu sana, Artık Kalbim kalbinde atıyor. Sana Kalbimi verdim oğlum, iyiki doğdun ...

TÜRKİYE DE KİTAP OKUMA ORANI.

1.  Her sene japonların sahip olduğu oranla karşılaştırılan orandır. acıdır ki biz bu maçta hep yenilen taraftayız. 2.   Dergi okuma oranı % 4 Kitap okuma oranı % 4,5 Gazete okuma oranı % 22 Radyo dinleme oranı %25 Televizyon izleme oranı %94 Üzerinde düşünülmesi gereken daha doğrusu sanırım düşündürten bir tablo. 3.   Cahillikle ters orantılı olan orandır. 4.   Batı'ya gittikçe artar.  5.   Kitap okuma ile ilgili dünyada bir araştırma yapılsa, emin olun derece yaparız. 6.  Zannımca okumakla cahilliğin pek bi alakası yoktur....bizim okumuş yazarlarımız ve proflarımızın yaptıklarına bakınca dediğim anlaşılacaktır...batıya gidince oran artar ama batının halkları okuduğu için ileriye gitmiyor batı.. batının thank tank ları iyi çalıştığı için ileriye gidiyor ...ama yine de okumamanın mazereti olmaz... 7.   Çok yüksek bir orandır. eğer bu ülkedeki okur yazar oranı filistin'den hani şu savaştan başını kaldıramayan filistin'den az ise çıkan her sonuç yüksek sayılır.

Ümitsizlikten sonra nice ümitler, karanlıkların sonunda nice güneşler var."