Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KILAVUZ HİKAYESİ

1950'li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye'ye. Küçük Amerika olacağız diye ilk heveslendiğimiz günler... Bir kısım imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış. O zamanlarda bizde yol güzergahını belirleyecek alet yok, eleman yok. Nafia mühendisleri eşeği yokuşa sürüyorlar, arkasından elemanlar şeritmetre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış . Bunu gören A merikalı mühendis, pratiği kavrayamamış ve sormuş: - Ne yapıyorlar böyle? - Rampada yolun güzergahını belirliyorlar. - Nasıl yani, anlayamadım? - Eşek % 7 eğimin üstüne çıkmaz, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergahı belirliyoruz demişler. Amerikalı katılarak gülmeye başlamış. Yatışınca da sormuş: - Peki, eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz? Yetkili cevap vermiş: - Amerika'dan mühendis getirtiyoruz :) Eşek iyi bir kılavuzdur: Gittiği bir yolu hiç unutmaz ve o yoldan şaşmaz. Bu nedenle deve veya katır kervanlarının önüne daha önce bu yolda

En uzaktaki en yakındır bazen

    En uzaktaki en yakındır bazen Bazen elinin değemediğine yüreğin değer, yüreğin dokunur Yüreğinin dokunduğu teselli eder seni, Yaralarını sarar, düğümlendiğinde boğazın....        Nefes aldırır sana… Tekrar tutunmak istediğinde hayata,      Sıkıca tutar elinden…