Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kızlıderiliden Perspektif Dersi

Bir gün New-York a bir grup is arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar.Gruptan biri, Kızılderilidir. Yolda yürürken insan kalabalığı,siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili, kulağına çırçır böceği sesinin geldiğini söyleyerek çırçır böceği aramaya baslar. Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da,onunla aramaya devam eder. Kızılderili , yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder.Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir çırçır böceği bulurlar. Arkadaşı, Kızılderiliye: "Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?" diye sorar. Kızılderili ise;bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek, arkadaşına kendisini takip etmesini söyler. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvar

Fâtih Sultan Mehmet ,İstanbul’u fethettikten sonra . . .

Fâtih,İstanbul’u fethettikten sonra şehri geziyordu. Ancak bir yan sokaktan bir inleme işitti. Derhal yanındakilere: - “Şu inleyen adamı bulup getirin” dedi. Biraz sonra üstü başı perişan, saçı sakalı birbirine karışmış bir ihtiyar padişahın huzuruna getirildi. Padişah bu zavallıya: - “Bu ne haldir, sizi neden hapsettiler?” diye sorduğunda, ihtiyar şöyle cevap verdi: -“Muhasara başlayınca imparat or beni çağırdı ve Türkler İstanbul’u alacak mı diye sordu. Ben de “alacaklar’, diye söyleyince, beni bu hale soktular.” Padişah ihtiyara: -“Peki söyle bakalım, dedi. İstanbul bizim elimizden çıkacak mı?” İhtiyar biraz düşündükten sonra şöyle cevap verdi: “Bu güzel şehrin düşmanı çoktur. Ancak sizin aranızda fesat artar, şahsi menfaat ön planda düşünülmeye başlanır, elindeki emvali yabancılara satanlar çoğalır ve yabancılardan medet umanlar artar, işte o zaman İstanbul sizin elinizden çıkar.” Fatih ellerini yukarı kaldırıp şöyle dedi: -“Dilerim Allah’tan ki, bunları yapanları Allah’ın kahrı ga

İbretlik Bir Hikaye. . .

Adam, yeni aldığı arabasını yıkarken 6 yaşındaki oğlu yerden bir taş alır ve arabaya bir şeyler yazar! Çok öfkelenen BABA, Çocuğunun ne yazdığına bile bakmadan oğlunun elini tutar, Vurur da vurur! - Hastanede, Elindeki sayısız kırık yüzünden çocuğun parmaklarının hepsi alınır. Ameliyattan sonra çocuk, Oldukça üzgün olan babasını gördüğünde: - "Baba, Parmaklarım ne zaman çıkacak?" diye sorar! Adam so ru karşısında biter ve yıkılır kalır. Arabasına döndüğünde kafasını arabaya vurur da vurur. Sonra gelir motor kaputuna oturur ve işte o zaman oğlunun yazmaya çalıştıklarını görür: "SENİ SEVİYORUM BABA!" Öfke ve Sevgide sınır yoktur. Her zaman güzel bir yaşama sahip olmak için siz ikinciyi seçiniz! Nesneler, kullanılmak üzere yapılmıştır. İnsanlar ise Sevilmek için! Lütfen bu yazıyı paylaşıp bu duruma düşmek üzere olan bir kaç kişinin bile olsa okumasına vesile olun!!! 2013 YILINDA TÜM İNSANLIĞIN BİRBİRİNİ SEVMESİ DİLEĞİ İLE 2013 AŞK SEVGİ YILI OLSUN-----------

Çiçekle Suyun Hikayesi

Günün birinde bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar. İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder birliktelikleri, tabii zaman lâzımdır birbirlerini tanımak için… Gel zaman, git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki, mutluluktan içi içine sığmaz artık ve anlar ki, su’ya aşık olmuştur. İlk kez aşık olan çiçek, etrafa kokular saçar, “Sırf senin hatırın için ey su” diye… Öyle zaman gelir ki, artık su da içinde çiçeğe karşı birşeyler hissetmeye başlamıştır. Zanneder ki, çiçeğe aşıktır ama su da ilk defa aşık oluyordur. Günler ve aylar birbirini kovalalar ve çiçek acaba “Su beni seviyor mu?” diye düşünmeye başlar. Çünkü su, pek ilgilenmez çiçekle… Halbuki çiçek, alışkın . değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz. Çiçek, suya “Seni seviyorum der. Su, “Ben de seni seviyorum” der. Aradan zaman geçer ve çiçek yine “Seni seviyorum” der. Su, yine “Ben de” der. Çiçek, sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler… Artık öyle bir duruma gelir ki, çiçek koku saçamaz etrafa ve son kez

sizce???